Meral Akşener: Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edilmek feci birşey

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV’de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına konuk oldu. Akşener, Küçükkaya’nın sorularına verdiği cevaplarla gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

İYİ Parti lideri Akşener’in açıklamalarının satır başları şöyle:

“NETANYAHU BENZETMEM ÇARPITILDI”

“Rize İkizdere’de kadınların direnişini gördüğüm için ben bir televizyon programında İkizdere’ye gideceğimi söyledim. Bayramdan önce ilan edilmiş bir program. Siyaset etme biçimi açısından Sultancıl yönetimler diye bir kavram var bu yönetimlerin örnekleri var, Tramp bunlardan birisi, Putin için söyleniyor bu bilimsel bir tartışma. Hizmet üzerinden rekabet etmek yerine dış politikayı iç politikanın malzemesi yapan, seçmeni kutuplaştıran bir algoritma bu. Bütün hedef o sandalyeden kalkmamak. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü zedeleyen bir zihniyet modeli. Netanyahu ile siyaset yapma anlayışlarını benzettim. Bu derece bizzat Sayın Erdoğan tarafından çok sert çarptırıldı. Çünkü o sıra Sedat Peker videolar yayınlamaya başladı. Bir aile meselesi var ailenin özelini faş eden bir davranış biçimi. Devletin bu kadar vıcık vıcık hale gelmesi çok kötü bir şey. Netanyahu anlayışını ifade ettim. Kızabilir bunun yolu mahkemeye verirsiniz, nitekim verdi, bir şeyler söyleyebilirsiniz nitekim söyledi. Ama bunun yolu kalkıp saldırıya dönüştürme değildir. Çarptırma işi tamamen Sedat Peker’in açıklamalarına cevap verilemediği için vatandaş sormaya başladığı için onu bu problemlerin üzerini örtme amaçlı bir manivela olarak kullandılar ben de anlayışla karşıladım.”

“CUMHURBAŞKANI’NIN BİZZAT TEHDİT ETMİŞ OLMASI FECİ BİRŞEY”

“İkizdere’de bir hanımefendi geldi ben yine Sayın Erdoğan’ın bu işin içinde olduğunu düşünmedim. İçeri girmeyeyim size zararım dokunmasın dediğim esnaf beni elimden tutup içeri çekti ve biz bu değiliz dedi. Yerel teşkilatların bir tavrı olarak gördüm. Rize’nin, Çayeli’nin, İkizdere’nin ben herhangi bir tavrını görmedim. Bunların böyle bir şiddetin yanındaymış gibi gösterilmesini şiddetle reddediyorum. Seçilmiş Cumhurbaşkanı bir konuşma yaptı grup toplantısında, benim böyle bir şeyi anlayabilmem, adlandırabilmem mümkün değil. Ben bir vatandaşım, cinsiyetimle beraber bir siyasetçiyim ve seçilmiş Cumhurbaşkanı milyonların Cumhurbaşkanı olmak zorunda olan bir şahıs. Bağırttınız, çağrıştırdınız, 250 bin lira dava açtınız ama bizatihi Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edilmiş olmak feci bir şey.”

“BU TEHDİTLERİN HİÇBİRİSİNE PABUÇ BIRAKACAK BİR İNSAN DEĞİLİM”

“Ben Sayın Erdoğan’ın çevresinde kalmışsa aklı başı arkadaşları tarafından sağduyulu bur cumhurbaşkanı olmaya davet edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu tehditlerin hiçbirisine pabuç bırakacak bir insan değilim. Erdoğan hep şehirler üzerinden siyaset yapmıştır. Şehirleri bölüyor, Meral Akşener ya da başka siyasetçi Rize’ye gidemez. Niye? Rize Erdoğan’ın. Böyle bir şey olamaz Türkiye’nin her şehrine her siyasi canı istediği zaman gider. MHP Genel Başkanı’na “Sivas’ın Doğusu’na gidemez” demişti. Ak Parti Genel Başkanı olarak konuşması da çirkin. Ben görevimi yerine getireceğim. Bu hafta Hatay’a gideceğim, Karabük’e gideceğim. Erdoğan’ın yerinde olsaydım, bir gün evvel iki gün evvel milletvekillerimi gönderirdim esnafı gezdirirdim. Sorunlara tedbirler aldırırdım ben gittiğim zaman ancak teşekkür ederdim.”

“KURDUKLARI TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİM”

“Siyasi partilerde rekabet seçmen velinimet olur. Ceketimi assam oy alırım derseniz sizi duymazlar. Biz sadece eleştirmiyoruz çözüm önerilerini koyuyoruz buyurun bunu yapın diyoruz. Bu yorucu bir şey tembelleştiler kaçıyorlar. Bu bir algoritma buna alıştılar kutsal istismar. Erdoğan ve arkadaşları hep mağdur ama ülkeyi 19 senedir onlar yönetiyor. Konuşulduğu zaman seçmenin derdini konuştuğu zaman siyasetçi sorun kalmıyor. O kadar yüksek sesle bağırılıyor ki, siz derdinizi anlatamıyorsunuz. Kurdukları tuzağa düşmeyeceğim, kesinlikle dilimi sertleştirmeyeceğim, vatandaşın derdinin örtülmesine vesile olmayacağım, rasyonel alandan dışarı çıkmayacağım.”

“MUHALEFET BİR BÜTÜN OLARAK DAVRANMAK DURUMUNDA”

“Muhalefet bir bütün olarak davranmak durumunda. Devlet olmuş bir zihniyetle karşı karşıyayız. Devlet şahsımdır diyen bir anlayışla birlikteyiz. Bu sistemin demokratik usullerle sandıkta seçmen oyu ile gönderilmesi için muhalefetin bir bütün olarak hareket etmesi gerekir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini ortadan kaldırmak, sandıkta gönderilmesi için çalışıyoruz. Kendimle ilgili şahsi bir hedefe, kendime dair bir projeye yönelik adım atmıyorum, atmayacağım. Ortak bir adayla gidilmesinde fayda var ama bugünden bunu konuşmanın birlikteliğe zarar vereceğini düşündüm için seçim zamanı konuşulması gerektiğine inanıyorum. Meral Akşener olarak bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik egosantrik hiçbir adım atmayacağım.”

“AYNI KABİNEDESİNİZ, ARKADAŞSINIZ VE TELEVİZYON ÜZERİNDEN ŞİKAYET EDİYORSUNUZ”

“Partili cumhurbaşkanlığı meselesi Türkiye’yi çizgisinden çıkardı. Sayın Soylu çok ilginç atıflarda bulundu, aynı partinin içinde aynı bakanlar kurulunda x suçlusunu polis yakalıyor İçişleri takibini yapıyor sonra Adalet Bakanı’na iş gidiyor serbest kalıyor. Aynı kabinedesiniz, arkadaşsınız ve televizyon üzerinden şikayet ediyorsunuz. Biz iyiyiz Adalet Bakanlığı kötü diyorsunuz. Annesi konusunda da tweet üzerinden Adalet Bakanlığı’na söylenmişti.”

“İYİLEŞTİRİLMİŞ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM TASARIMIZI KAMUOYUNA SUNDUK”

“İyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistem tasarımızı kamuoyuna sunduk. Kuvvetler ayrılığını net bir şekilde sağlayacak bir sistem. Devlet kurumlarında yüzde 25 kadın kotasının uygulandığı bir sistem. Özgür seçimlerden medyaya kadar bir ilkeler manzumesi bir devlet tasarımı yaptık. Onları sizlerden gelen eleştirileri tavsiyeleri alacağız. Uzlaştıran birleştiren olacak, kritik problemlerin çözümünde memleket masası sistemini uygulayabilecek, vatandaşın beraberliğini temsil edecek bir makam olacak.”

“SAYIN ERDOĞAN BU KONUDA SAVCILARI HAREKETE GEÇİRMEZSE KENDİSİ KAYBEDECEK”

“Bir dost olarak söylüyorum, Türkiye’yi düşünen bir dost olarak Sayın Erdoğan saldırın şu kadına diyebilir ama ben Türkiye’nin bugünkü şartlarında Sayın Erdoğan’a düşman hissim yok. Sayın Erdoğan bir şekilde savcıları hakimleri göreve çağırmazsa, Sayın Soylu da kendi isteği ile veya Erdoğan’ın yönlendirmesi ile soruşturmanın selameti açısından bir kenara çekilmezse, vatandaşlar bu iddiaların doğru olduğuna inanılıyor, çünkü bizzat Süleyman Bey tarafından bazı şeylerin doğru olduğu televizyon programında söylendi. 17-25 Aralıkla ilgili ağızın açanın Fetöcü ilan edildiği bir ülkede bugünün İçişleri bakanı o dönemin bakanının oğlunun evinde para sayma makinası çıktığını söyledi ve doğru olduğunu söyledi. Sayın Erdoğan bu konuda savcıları harekete geçirmesi gerekir yoksa kendisi kaybedecek.”

“AK PARTİ ANKETLERDE DÜŞÜNÜLENDEN DAHA DÜŞÜK”

“Partimize kadınların ilgisi var gençlerin ilgisi var. İlk defa ilçe ilçe şehir şehir anket yaptırdık. 50 bin denekli bir sistem, iyi gidiyor. Ak Parti düşünülenden daha düşük. Erdoğan, Bahçeli, Perinçek ve Destici, dört liderli koalisyon olarak görülüyor. Dört liderli bir koalisyon gibi kabul ediliyor. O kabullenmenin getirdiği enteresan bir şey. Bu ülkede bana fosforlu Meral denildi. Dövün sövün demesi bunun yanında hava gazı. Bunlara rağmen benim ağzımdan bu arkadaşlara yönelik tek bir düşman kelime çıkmadı. Milletimizin hakkını hukukunu kendi kişisel egolarımıza heba etmeyeceğiz. Mevcut anayasayı uygulamıyorsunuz böyle bir hukuk düzeni olmaz.”

“HAKKARİ İLE KÜTAHYA, MARDİN’LE ESKİŞEHİR, URFA İLE RİZE; ORANIN GENCİ, ESNAFI BİRBİRİNİN AYNI”

“Çarşamba günü konuşmasının beni tedirgin eden bir diğer yanı benim için değil bu; toplum ekonomi yüzünden çok gergin, pandemi yüzünden çok gergin. Böyle bir durumda ne yapmak istiyor? Tavrına, sözlerine çok dikkat etmesi gerektiğini söylüyorum. Esnaf borcu borçla kapatıyor. Hakkari ile Kütahya’nın, Mardin’le Eskişehir’in, Urfa ile Rize’nin oranın genci esnafı birbirinin aynı, inanamadım. Esnafın 100 bin TL’lik malı var. Ne kadar borcun var diyorum 75 bin ile 125 bin arasında değişiyor. Esnafın hali bu. Biz hep seçmen odaklı çalışmışızdır, ben böyle bir şey görmedim. Dükkanı kapatsa ne yapacak. Pandemi tek başına etkili değil o derinleştirdi. 9.4 milyar dolar bu 5 müteahhitten birinin vergisi silindi. Esnafa şu dönemde yeniden açılan 4.6 milyar. ÖTV zammı geldi, benzine zam geldi ve geri alınacak ne anladım bu işten. Ben olsam kuvvetler ayrılığını sağlamlaştırırım. Çok hızlı adımlar atılmalı, yürütme, yargı ve yasamayı birbirinden ayrılmıyor demokrasiyi kamil hale getirmek ve ekonomi. Liyakat yok kayırma çok bunları ortadan kaldırmadan ekonomiyi düzeltemezsiniz. Hukuki alandaki duruşunuzu netleştirdikten sonra kesinlikle ekonomide para da bulunur yatırımda bulunur. Millet ittifakının belediyeleri israf konusunda çok hassaslar. Sayın İmamoğlu kazandı iptal ettirildi sonra İstanbullu 805 bin farkla kazandırdı. Buradan ders çıkarılması lazım. Ayaklarına pranga vurulmaya çalışılıyor. Bana karşı düşmanlığın arkasında kaybedilen belediyeler var. Saadet Partisi aday çıkardığı için ve beni çok sert çalıştığım için. Bu zihniyetin değişmesi lazım. Milletin en büyük özelliği millet iradesine uzanan ele sandıkta cevap vermesidir.”

“KARARLI BİR TAVIR SERGİLENDİĞİ ZAMAN BİR YILDA TÜRKİYE’NİN RESTORASYONU YAPILIR”

“Türkiye’nin temel bir zihniyet problemi var, bu zihniyetin değiştirilmesi lazım. Bu zihniyetin talep ettiği sistem anlayışı var, ucube sistem dediğimiz sistem bunu talep eden Cumhurbaşkanı Erdoğan. Çok il gezdim gördüğüm şey müthiş bir insan unsurumuz var, harika gençlerimiz var, kadınlarımızın çilekeş kadın olmaktan bir şeyi değiştirmeye yönelik hakkını arayan kadın ruhuna evrilmiş kadınlarımız var, kaynaklarımız var Türkiye güçlü, müreffeh refah içinde bir Türkiye yaratmak mümkün. Bunun için sistemi değiştirmek lazım, birbirimize güvenmek lazım, bu dili ortadan kaldırmak lazım, birbirimize taş atmamak lazım. Bunun için hukukun üstünlüğü adalet kayırmaya son vermek lazım. Biz bu partili cumhurbaşkanlığı meselesini seçmenin oyu sandık ve demokrasi ile göndereceğiz. İkinci adımı ise bizim adına iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek. Kararlı bir tavır sergilendiği zaman bir yılda Türkiye’nin restorasyonu yapılır.”

Exit mobile version