DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “kontrollü normalleşmenin” ilk gününde Ankara’da restoran, kafe ve pastane esnafıyla bir araya geldi. Ziyaret sırasında vatandaşlarla bayramlaşan Babacan, sektörün yaşadığı sorunlar hakkında esnafla sohbet etti. Babacan’la dertleşen esnaf, “Kimse gelip ‘Kiranı ödedin mi, stopajını, KDV’ni, personelin maaşını çıkarttın mı’ diye sormuyor” dedi ve iktidara “Borç içindeyim, nasıl helalleşeceğiz?” sözleriyle tepki gösterdi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan’ın ziyaretinde kapanma sürecinde sıkıntı yaşayan bazı esnaflar ile yaşanan diyaloglar şu şekilde oldu:
“Kapanma sadece restoran işletmecilerine özel”
“Aç karnımızı doyurmaya, ödemelerimizi yapmaya çalışıyoruz. Kira çıkmıyor. Cepten yiyoruz. Yiyecek cep de kalmadı” diyen bir pastane işletmecisi, Babacan’a şunları söyledi:
“Kapanma sadece restoran işletmecilerine özel bir şey gibi. Sıkıntıdayız. Yüzde 50 kapasiteyle açın deseler… Zaten öncekinde de buna uyum sağladık ve müşterimizi ona göre aldık. 15 kişiden fazlasını almadık.”
“Kimse ‘kiranı ödedin mi’ diye sormuyor”
Bir restoran işletmecisi ise şu ifadeleri kullandı:
“Bir yıldır zarar ediyoruz. Esnafın hali perişan. Bize gelen müşteri bir saat oturur. Yemeğini yer ve gider. Mesafeli olduktan sonra bunun zararı nedir, anlamıyoruz. Kimse gelip bize kiranı ödedin mi, stopajını, KDV’ni, personelin maaşını çıkarttın mı diye sormuyor. Sadece aç-kapat, aç-kapat.”
“Nasıl helalleşeceğiz?”
Babacan esnafa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sıkıntıya düşen esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” sözlerini hatırlattı. “Lafla olmuyor” diye tepki gösteren esnaf sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl helalleşeceğiz? Lafla olmuyor bu işler. Benim keyfim yerinde değil. Zarar etmişim, borç içerisindeyim. Nasıl helalleşeceğiz? Benim aklım almıyor. Üzgünüz. Uygulamalar adil değil. Ülkenin kalkınmasında, masraflarında bizim desteğimiz yok mu? Ne kadar müşteri gelirse o kadar ciro yapıyoruz. Müşteri gelmiyor ama her şey devam ediyor. Kazanmadığımız parayı ödüyoruz. Ya cepten ödüyoruz ya borç alıyoruz. Bunun adaleti, helalleşmesi nerede?”
